Sayfalar

7 Kasım 2009 Cumartesi

Neden Ateist Değiliz?

"Bir ateistin görüşü, bir teistin görüşü ile benzer biçimdedir. Bir Hıristiyan, Tanrının varlığını bilebileceğimizi düşünür, bir Ateist de Tanrının yokluğunu bilebileceğimizi düşünür. Agnostik ise bu konuda kesin bir yargıya varılması için uygun zemin bulunmadığını söyler." Bertrand Russell, 1953

Neden Ateist Değiliz?
bu makaleyi oylayın


Öncelikle şunu söylemek lazım, birden fazla Agnostik ve birden fazla Ateist tanımı var. Bunlar bazen birbirlerine çok yaklaşırken, bazen de tamamen zıt kavramları ifade etmekteler. Bu tanımlar, çoğu insan için önemli bir kendini konumlandırma aracı, ve konu kişiselleşmeye müsait. Bu nedenle; bu sayfada bir sentez yapıldığını, başka kaynaklarda başka tanımlar bulunabileceğini; kişinin tercihi kendi kendine, mutlu olduğu biçimde yapması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Farklı soruların cevapları mı?


Bu bakış açısına göre, Ateizm
ontolojik, Agnostisizm ise epistemolojik bir pozisyondur. Kelimelerin kökenlerinden yola çıkılır.

Agnostisizm (a-, “o olmadan” + gnōsis, “bilgi”)
Ateizm (a-, “o olmadan” + theos, “tanrı”)

Buna göre insanlar dört temel kümeye ayrılabilir:

Agnostik Ateist: Tanrının varlığına inanmaz, ama bu inancın doğruluğunu bildiğini iddia etmez.
Gnostik Ateist: Tanrının varlığına inanmaz, ve bu inancın doğruluğunu bildiğini iddia eder.
Agnostik Teist: Tanrının varlığına inanır, ama bu inancın doğruluğunu bildiğini iddia etmez.
Gnostik Teist: Tanrının varlığına inanır, ve bu inancın doğruluğunu bildiğini iddia eder.

Kelimelerinin köklerine (tanrı ve bilgi) bakılarak oluşturulan bu kümeler, ilk bakışta doğru gibi görünmektedir. Ancak gözden kaçan nokta, köklerden türeyen
kelimelerin ifade ettiği kavramın, kelimenin saf kökünden farklı oluşudur. Bu farklılık; yeni kelimenin türediği anda ortaya konabilir, veya zaman içinde belli bir alanı kapsayacak biçimde özelleşebilir.

Gnosis; orijinal kelime karşılığı “bilgi” olduğu halde, tarihsel kullanımına baktığımızda, sıradan bilgi anlamına gelmemektedir. Gnosis, mistik yollardan aydınlanmış kişilerin sahip olduğu ruhani bilgidir. Dünya ötesi yaşam, Tanrı, sonsuzluk hakkında, tinsel ve dini yollardan sahip olunan bilgidir. Bu bilgilere, doğrudan ruhani deneyimler yaşanarak sahip olunur. Rasyonel düşünceyle, akıl ve mantık yürüterek ulaşılmaz. Gnostisizm de burdan çıkmış, ruhani bir felsefe, teolojik bir düşüncedir.

Aynı şekilde;
Agnostisizm de orijinal karşılığı olarak “bilinmezcilik” demektir. Farklı kullanımları olmakla beraber, kelimenin türetildiği döneme ve yaygın kullanımına bakarsak, burada bahsedilen bilinmezliğin, metafiziksel mistik kavramlar hakkında olduğunu görürüz. Agnostisizm, Thomas Henry Huxley tarafından, 1869 yılında, Gnostisizmi reddeden kendi tutumunu tanımlamak üzere türetilmiştir. Bir felsefi düşünce olarak skeptisizm kadar eskilere dayanmaktadır, ama kelime olarak ilk kullanımı 19. yüzyıldadır.

Bu açıklamalar sonrası, “
Gnostik Ateist” tanımının, yukarda önerilen anlama gelemeyeceğini söyleyebiliriz. Bir ateistin gnostik olması için, “Tanrının varolmadığına dair bilgileri, ruhani yollardan edinmesi” gereklidir. Bu da, pek rastlanan bir durum değildir.

Öte yandan, “
Agnostik Teist” tanımı da bazı çelişkiler içermektedir. Tanrının varlığına dair, dünya üzerinde maddi kanıtlar (Peygamber, Kitap, Mucize vs.) bulunduğuna inanan kişi bir Teisttir. Tanrının varlığına dair bilgiye ruhani yoldan, “Gnosis” gibi ulaşan kişi de bir Teisttir.

Dolayısıyla, kişinin Teist değil de “
Agnostik Teist” olması için, “Hem maddi kanıtları, hem de ruhani bilgiyi reddetmesi, ama yine de inanması” gerekmektedir. Bu da, pek rastlanan bir durum değildir.

Bu arada bir yanlışı da düzeltelim. Agnostiklik, kişinin ruhani bilgilere ulaşamama durumu değildir.
“Bana vahiy gelmiyor, ama ona gelmiş olabilir” biçimindeki inanış, sizi “Agnostik Teist” yapmaz, sadece “Teist” yapar. Öyle olmasaydı; Tanrı ile birinci dereceden temas kurup varlığına şahit olmayanlar, Peygamberler hariç tüm Teistler, “Agnostik Teist” olurdu (!)

Gelelim Agnostik Ateistlere


Öncelikle konunun ne kadar dallanıp budaklanabildiğini belirtmek için, bir kavramlar listesi verelim:

Atheism, Weak atheism, Strong atheism, Implicit atheism, Explicit atheism, Agnostic atheism, Antitheism, Agnosticism, Weak agnosticism, Strong agnosticism, Ignosticism, Apatheism, Nontheism, Secular Humanism, Post-theism...

Bu liste daha da uzatılabilir. Kesin sınırlar çizmek zor. Üzerinde anlaşılmış kesin bir skala da bulunmuyor. Yukarıdaki, yanlış kullanılmış “Agnostik Teist” örneğinde olduğu gibi, kavramların açıklaması biraz değiştirilerek, tanımladığı küme muazzam biçimde büyütülebiliyor.

Bizce, bu kümeyi kasıtlı olarak büyütmeye çalışan bir kesim de Ateistler. Elbette dinlerin baskın olduğu dönemlerde, tanrıtanımazları tek isim altında toplamak makul sayılabilirdi. Ama artık, özellikle Avrupanın ulaştığı seküler toplum düzeninde, dinlerin önemsizleştiği ve etkisizleştiği bir dönemde,
insanlara Ateizmi dayatmak en az Teizmi dayatmak kadar anlamsızdır.

Ateizm, dinden boşalan alanı doldurmaya çalışmamalıdır. O boşlukta, Tanrı’nın varlığı/yokluğu ile hiç ilgilenmemek de vardır, Tanrı’nın varlığının mevcut kanıtlar ile bilinemeyeceğini düşünmek de vardır, tamamen Tanrı ve din düşmanı olmak da vardır, Tanrı’nın olmadığına kesin ve net olarak inanmak da vardır.

Tüm bu grupları tek isim altında toplamak yanlıştır. Ateizmin yanlış (veya artık eskimiş) yorumunda, bu grupların hepsi Ateist sayılmaktadır. Hatta Hıristiyanlığın ilk ortaya çıktığı dönemde, Paganlar da ilk Hıristiyanları Ateist olarak görmüştür. Belirttiğimiz üzere, eskiden bu makul bir genelleme olabilirken, günümüzde artık hatalıdır ve sırıtmaktadır.

Doğru ifadesiyle
Ateizm, Tanrı veya Tanrılar yoktur demektir. Bu kesin kanıya ulaşmakta bilgi de kullanılmış olabilir, sezgi de kullanılmış olabilir. Ateist Tanrı’nın olmadığına inanabilir, veya doğrudan doğruya bilebilir. Ama ortada bir yargı vardır.

İlk yaptığımız hatalı genelleme ile, Agnostiklerden öte Deistler bile Ateist olarak sayılabilir. Ancak doğru ifadesiyle düşünüldüğü zaman, Ateizmin sınırları bellidir. Sonuç olarak; Agnostik Ateizm veya Ateist Agnostisizm, bizce kullanışlı kavramlar değildir ve çelişkilidir. Çünkü Agnostisizm de bir yargı yoktur.

Aynı şekilde, “Zayıf Ateizm – Güçlü Ateizm” ile “Zayıf Agnostisizm – Güçlü Agnostisizm” gibi türetilmiş kavramlar da, yardımcı olmaktan çok karmaşıklık yaratmakta ve yukarda belirttiğimiz üzere, bağlı oldukları ana kümeye daha fazla eleman katmayı amaçlamaktadır.

Neden ateist değiliz?


Bu konuları aydınlattıktan sonra, gelelim en kolay soruya. Neden ateist değiliz? Alıntılar yaparak cevaplayalım.

“Bir ateistin görüşü, bir teistin görüşü ile benzer biçimdedir. Bir Hıristiyan, Tanrının varlığını bilebileceğimizi düşünür, bir Ateist de Tanrının yokluğunu bilebileceğimizi düşünür. Agnostik ise bu konuda kesin bir yargıya varılması için uygun zemin bulunmadığını söyler.” Bertrand Russell, 1953

“Modern bilimin temel aksiyomu şudur: Akıl ve mantığınızı gittiği yere kadar kullanın ve başka hiçbir etmene kulak asmayın. Kanıtlanamayan durumlarda ise kesin sonuçlara varmış gibi yapmayın. İşte benim agnostik düşünce olarak aldığım şey budur.”
Thomas H. Huxley, 1899

“Herşeyin başındaki esrar bizim için çözülemezdir; bu nedenle kişi Agnostik kalmak durumundadır.”
Charles Darwin, 1876


Agnostik korkak Ateist midir?


Hayır; ama belki de Ateist ilgi çekmek isteyen Agnostiktir. 2001 yılında A.B.D.’de yapılan ve 50.000 kişinin katıldığı bir araştırmada toplum içinde agnostiklerin ateistlerden sayıca çok daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla araştırmalar çerçevesinde illa bir taraf altküme tanımlanacaksa, o durumda Ateistlerin "marjinal Agnostik" olarak sayılması gerekir.

Kaldı ki,
eğer Ateistlerin toplum içinde çekingen ve korkak kalmasına sebep olan bir durum var ise bunu yaratan Agnostikler değil, toplumun cahil dindar kesimidir. Bu nedenle; Ateizm misyonerliği yapanlar enerjilerini bu doğrultuda harcasalar daha iyi ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İNTERNET HIZ TESTİ İÇİN BASINIZ !